COVID-19 pandemisi, koruyucu sağlık hizmetlerinin, halk sağlığının korunmasının ve geliştirilmesinin önemini bir kez daha bizlere gösterdi. Bireylerin sağlıklı olmalarının sağlanması ve bunun sürdürülebilir olması, belirli standartları olan bir sağlık yapılanması ile mümkündür. Sosyal devlet anlayışı da bunu gerektirir. Bu yapılanmanın içerisinde de birinci basamak sağlık hizmetleri önemli bir yer tutmaktadır.
Biz eczacılar, birinci basamak sağlık hizmeti veren sağlık kuruluşları olan eczanelerimizde; hastalıklardan korunma, hastalıkların doğru yönetimini sağlama, sağlıklı yaşam alışkanlıklarına teşvik etme, hasta güvenliğini sağlama gibi konularda görevimizi yürütüyoruz. Nitekim 2019 yılında, Türk Eczacıları Birliği’nin ev sahipliğinde “Birinci Basamak Sağlık Hizmeti Sunumu: Eczacılıkta Geleceğe Doğru Hamle” temasıyla Ankara’da gerçekleştirilen, dünyanın her yerinden eczacıyı bir araya getiren Uluslararası Eczacılık Federasyonu (FIP) Avrupa Bölgesel Konferansı’nın sonunda Birinci Basamak Sağlık Hizmetleri Ankara Taahhüdü imzalandı. Ve o taahhüt ile evrensel sağlık sigortasına ve kimseyi geride bırakmadan herkes için sağlık ve esenlik hedefine eczacılar olarak birlikte ulaşmak için bir nevi söz verilmiş oldu.
Türk Eczacıları Birliği olarak 65 yıldır “hastaya ve kamuya ilaç olmak” şiarıyla hareket ediyor, halk sağlığını önceleyen politikalar ile yol yürüyor, toplumu bilinçlendirmek adına her türlü çabayı gösteriyoruz. Halk Sağlığı Haftası sebebiyle bir kez daha aşı reddinin toplum sağlığını tehdit ettiğini hatırlatıyor, tüm vatandaşlarımızı aşıya güvenmeye davet ediyoruz.